Kurulacak bir Kürt devletini bekleyen sınır savaşları var

Kurulacak bir Kürt devletini bekleyen sınır savaşları var

Kürdistan'ın güneyinde 25 Eylül 2017 tarihinde gerçekleşecek bağımsızlık referandumu, pek çok şeyin yanında doğmakta olan Kürt devletinin sınırlarını da belirleyecek. Bu da, beraberinde ciddi sınır savaşlarını getirebilir.

War is Boring internet sitesinde 21 Temmuz 2017 tarihli bir yazıda bağımsız bir Kürt devletini bekleyen olası tehlikelere dikkat çeken bir yazı yayımlandı.

Halihazırda, Kürdistan özerk bölgesinin sınırları net değil. Bağdat ile Hewlêr tartışmalı bölgeler üzerinde hak iddia ediyorlar. Irak Anayasasının 140. maddesine göre, referandumla bu yerlerin statüsü belirenecekti, ancak Bağdat hiç bir zaman bu maddeyi uygulamaya yanaşmadı.

Hewlêr, şimdi referandumla beraber bu bölgelerin -Şengal ve Kerkük dahil- gelecekteki statülerini belirleyeceklerini söylüyor. Zira, Kerkük, Kürtler için büyük bir öneme sahip ve stratejik konumu ve enerji yataklarından dolayı bir Kürt devletini ayakta tutabilme gücü açısından vazgeçilmezdir. Saddam Hüseyin'de burada denetimini arttırmak için Araplaştırma ve Kürtsüzleştirme programını uygulamaya koydu.

Heşdi Şabi IŞİD sonrası savaşın hesabını yapıyor

Kerkük'ün Havice ilçesi hala IŞİD'in işgali altında ve bu büyük bir istikrarsızlık kaynağı. Kerkük'tekipPeşmerge Komutanları, Şii Heşdi Şabi paramiliter güçlerinin de Kerkük'ün güneyine yerleşerek, IŞİD sonrasında Kürtlerle savaşmanın hesabını yaptıklarını düşünüyorlar.

Şengal, Ninova eyaleti ve çoketnili Tuzxurmatu da, Kürt devletine, büyük kentlere yönelecek tehditler karşısında stratejik derinlik sağlayacak niteliğe sahipler. Nitekim Barzani, şehit ve yaralı 11,500 peşmergeyi hatırlatarak, bundan sonra Ninova'ın IŞİD'ten kurtarılan bölgelerinin doğrudan Federal Hükümetin denetimine vermenin imkansızlığını dile getiriyor.

Tehditlerin çeşitliliğinden dolayı tartışmalı bölgelerin savunulması için daha fazla Kürt kanının dökülebilir.

Iraklı analist, Joel Wing, bir Kürt devletinin kesinlikle güvenlik tehditleriyle karşı karşıya kalacağını iddia ediyor. Zira IŞİD'le beraber, Kürtlerin topraklarını genişletmeye çalışmaları Arap öfkesini de arttırmış durumda. 

Washington Enstitüsü'nden Michael Knights'a göre, Tuzxurmatu'nun çok özel bir alan olduğunu söyleyerek "gelecekte neler olabileceğini tahmin etmek istemiyoruz" diyor.

Nisan 2016'da, Tuzxurmatu'da Kürtler ve Türkmeler çatışırken, peşmerge Kürtlere kuzeyden destek verirken, Heşdi Şabi ise güneyden Türkmenlere destek veriyordu. Yapılan arabuluculuklar sayesinde tam bir karşılaşmaya dönüşmeden sona erdi çatışma. Ancak tehlike hala orada duruyor. 

Heşdi Şabi her fırsatta "Kürtlerin bağımsızlığına ve Kürtlerin tartışmalı bölgelere girmelerine karşı olduklarını her fırsatta dile getiriyor.

Heşdi Şabi, KDP'nin hassas noktası olan Şengal'de gücünü arttırmaya çalışıyor. Ancak Wing'e göre, Kürt gazetelerinin buradaki varlığına ilişkin olumsuz anlatılarından farklı olarak Kürtlerin buradaki bu potansiyel sorunda iddiasından vazgeçmiş değil, Kürt yetkililer devamlı olarak Heşdi'nin Şengal'deki varlığına saldırmaya devam ediyor.

En büyük çekişme Tuzxurmatu'da olacak

Knight'e göre, Kürt devletinin ulusal sınırlarının belirlenmesinde Tuzxurmatu'nun istisnai bir özelliğe sahip olacağını, hiç bir yerin, Kerkük bile, burası kadar patlamaya hazır olmadığını öne sürüyor. Dişe diş suikastler ve ayaklanmalar olabilir. 

"Jalawla, Saadiyah ve Aşağı Şengal, normalde peşmergenin geri döneceği yerler, ancak federal hükümet ve Heşdi güçleri buralara yeterli askeri yığınak yaparlarsa, kaybedilebilirler.