Öcalan'ın avukatı Köklü: CPT ziyaret sonuçlarını açıklamalı

Öcalan'ın avukatı Köklü: CPT ziyaret sonuçlarını açıklamalı

CPT'nin 3 yıl aradan sonra İmralı'ya yaptığı ziyareti değerlendiren Avukat Serbay Köklü, CPT'nin 2016 ziyaretinin sonuçlarını 2018'de açıkladığını hatırlatarak, "CPT'nin bu ziyaretin sonuçlarını da hukuka uygun bir şekilde hızlıca paylaşması gerekiyor" dedi.

Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT), 6-17 Mayıs 2019 tarihleri arasında Türkiye’ye özel bir ziyaret gerçekleştirdi.

CPT, bu ziyaretler kapsamında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın  tecrit altında tutulduğu İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi başta olmak üzere çok sayıda cezaevini ziyaret etti. En son 2016 yılında İmralı'ya giden CPT, ziyarete ilişkin gözlemlerini ise 2018 yılında kamuoyu ile paylaştı.

CPT 2016’dan sonra da her ne kadar Türkiye’ye geldiyse de İmralı’yı ziyaret etmedi. Son ziyaret CPT’nin 2019 programında yer almazken, açlık grevleri ve ölüm oruçlarının sonucunda bu ziyaretin yapıldığı yorumları yapıldı.

"Geç Olsa Da Bizim İçin Olumludur"

CPT'nin ziyaretinin 3 yıl sonra gerçekleşen bir ziyaret olduğunu dile getiren Öcalan'ın avukatlarından Serbay Köklü, "Bir önceki ziyaret Nisan 2016 tarihinde gerçekleşti. Bu tarihten sonra ülkede hukuksal anlamda çok ciddi köklü değişimler yaşandı. Bu değişimlerin tamamı da neredeyse negatif değişimlerdi. Bilindiği gibi 20 Temmuz’da OHAL ilan edildi. Türkiye hukuk sistemi bizzat olağanüstü siyasal rejime göre yeniden tesis edildi. Bu aşamada İmralı'da da çok ciddi hak ihlalleri ve sıkıntılar ortaya çıktı. En büyük sıkıntı tamamen dış dünyadan bağının kesilmiş olması. Biz bu tarihten sonra Sayın Öcalan ile sadece 3 defa görüşebildik, iki avukat görüşü bir de aile görüşü. Bu üç görüşmede açlık grevleri ile oluşan kamuoyunun tepkisi ile oldu. Bu açıdan 3 yıl sonra gerçekleşen görüşme, geç de olsa bizim açımızdan olumlu ve değerlidir" dedi. 

"Fiili Durum İmralı Ziyaretini  Gündemlerine Koydu"

2019 yılı içerisinde CPT'nin programında Türkiye ziyareti olmadığını hatırlatan Köklü, "Ancak fiili bir durum ortaya çıkarak İmralı'yı da ziyaret gündemlerine koydular. Bu noktada duyarlı kamuoyunun, başta Kürt halkı olmak üzere tüm demokratik kesimlerin İmralı tecridine karşı duyarlı tepkisinin ciddi bir sonucu olduğunu düşünmekteyiz. CPT, 2016 yılında yapmış olduğu ziyaret sonrasında gözlemlerini paylaştı. 2016 yılındaki gözlem ve önerileri doğrultusunda düzenlemelerin, başta aile ve avukat ziyaretlerinde bir gelişme yaşanıp, yaşanmadığını, aktivitelerinin sağlanıp sağlanmadığını incelemek üzere geldiler" ifadelerini kullandı. 

"Açlık Grevlerinin Etkisi Oldu"

2015 yılından sonra İmralı'ya ancak ikisi aile olmak üzere toplamda dört ziyaretin gerçekleşebildiğini kaydeden Köklü, "İlki 11 Eylül 2016 tarihinde oldu. O dönemli açlık grevleri bu ziyaretin önünü açtı. İkinci ziyaret 12 Ocak 2019 tarihinde oldu. Bu görüşme devam eden açlık grevlerinin bir yansıması olarak yaşandı. Bir sonraki haber alma durumu ise 2 Mayıs’ta avukat görüşmesiydi. Son olarak da 22 Mayıs’ta yapılan avukat görüşmesi. Her 4 görüşmede İmralı'daki mutlak tecride karşı kamuoyunun tepkisi üzerine ortaya çıktı. CPT’nin de bu noktada kayıtsız kalması mümkün olamadı ve 2019 tarihinde her hangi bir ziyaret planlaması olmadığı halde kamuoyun tepkisi CPT'yi tavır almaya, ziyaret etmeye zorladı" değerlendirmesinde bulundu. 

"Ziyaretin Sonuçları Hızlı Paylaşılmalı"

CPT'nin 2016 ziyaretine dair gözlemlerini, 2018 yılında açıkladığını hatırlatan Köklü, "CPT'nin 2016'daki ziyaretin sonuçlarını 20 Mart 2018'de açıklaması kamuoyunda 'Evet, CPT İmralı'yı gözlemledi. İmralı'da hayat olağan bir şekilde devam ediyor. Hukuk tesis edilmiş ve Sayın Öcalan'ın diğer müvekkillerimizle görüşme imkanı devam ediyor ve dış dünya ile teması varmış' gibi bir hava oluşturdu. Tecridin derinleştiği bir dönemde CPT'nin yapmış olduğu ziyareti bu kadar geç açıklaması ve açıklamış olduğu raporunda ülkedeki siyasi atmosferi göz ardı ederek paylaşması ciddi bir problem olarak duruyordu. Bu görüşmede aynı hataya düşülmemesi gerekiyor. CPT'nin bu ziyaretin sonuçlarını hukuka uygun bir şekilde, kamuoyunun beklentilerini karşılayacak şekilde, hızlı bir şekilde paylaşılması gerekiyor. Aksi halde bu ziyaret sadece bir ziyaret olarak kalır ve orada yaşananların kamuoyuyla paylaşılmaması yine bir önceki yaşanan sıkıntıların yaşanmasına neden olabilir" diye konuştu.