Seyid Rıza’nın idam edilişinin üzerinden 84 yıl geçti

Seyid Rıza, 14 yaşındaki oğlu ve dönemin Kürt hareketi liderlerinden 5 kişinin idam edilişinin üzerinden 84 yıl geçti.

Seyid Rıza’nın idam edilişinin üzerinden 84 yıl geçti

Türkiye’nin resmi açıklamalarına göre, Mart 1937’de gerçekleşen Dersim Katliamı’nda 16 bin, Dersim halkının anlatımlarına ve tanıklara göre çoğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 70 bin insan mağaralarda ve dere kenarlarında bombalanarak, kurşuna dizilerek, yakılarak, kimyasal gaz kullanılarak, uçurumlardan atılarak katledildi.

Öldürülen 70 bin insanın yanı sıra on binlerce kişi yerinden edildi, binlerce yetim çocuk Türk askeri subaylarına teslim edildi.

Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin teklik ilkelerine karşı çıkan Piran (Dicle), Palu, Zilan ve Ağrı ayaklanmaları bastırıldıktan sonra, sıra kendi kültür ve inancını özgürce yaşayan Dersim’e gelmişti.

Bingöl, Erzincan, Sivas ve Elazığ’ın bir kısmını kapsayan operasyonda Dersim’in köyleri ve dağları savaş uçaklarıyla bombalandı. Bombardımanda kimyasal ve zehirli gazların kullanıldığı belirtiliyor.

Akan kanın durdurulması için 74 yaşındaki Kürt lider Seyid Rıza, 1937 yılının eylül ayında Erzincan’a davet ediliyor. Seyid Rıza burada gözaltına alınıyor ve acil bir şekilde mahkeme kararıyla idamına karar veriliyor.

Son arşiv belgelerine göre Mustafa Kemal Atatürk, idam öncesi Elazığ’ı ziyaret ederek Seyid Rıza ile bir görüşme gerçekleştiriyor ve Seyid Rıza’dan özür dilemesini istiyor.

Ama Seyid Rıza Atatürk’e, “Ben sizin hilelerinizle, yalanlarınızla baş edemedim, bu bana dert oldu. Ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun” cevabını veriyor.

SEYİD RIZA KİMDİR?

Seyid Rıza, kesin doğum tarihi bilinmemekle birlikte 1863’te Pulur Lirtik Köyü'nde doğdu.

74 yaşında olan ve yaşı küçültülerek idam edilen Seyid Rıza'yla beraber 58 kişi  “isyana teşvik” suçlamasıyla Elazığ'da kurulan İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı.

Seyid Rıza, 14 yaşındaki oğlu ve dönemin Kürt hareketi liderlerinden 5 kişi idam 15 Kasım günü idam edildi. Diğer sanıklarsa ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Seyid Rıza'nın idamı, hükmü düzenlemekle görevli İhsan Sabri Çağlayangil'in anılarında şöyle aktarılmıştı:

"Seyid Rıza, sehpaları görünce durumu anladı. 'Asacaksınız' dedi ve bana döndü: 'Sen Ankara'dan beni asmak için mi geldin?' Bakıştık. İlk kez idam edilecek bir insanla yüz yüze geliyordum. Bana güldü. Savcı, namaz kılıp kılmayacağını sordu. İstemedi. Son sözünü sorduk. 'Kırk liram ve saatim var. Oğluma verirsiniz' dedi. Seyid Rıza'yı meydana çıkardık. Hava soğuktu ve etrafta kimseler yoktu. Ama Seyid Rıza, meydan insan doluymuş gibi sessizliğe ve boşluğa hitap etti. 'Evlâdı Kerbelayıh. Bi hatayıh. Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir' dedi. Benim tüylerim diken diken oldu. Bu yaşlı adam rap rap yürüdü. Çingeneyi itti. İpi boynuna geçirdi. Sandalyeye ayağı ile tekme vurdu, infazını gerçekleştirdi…"

DERSİM KATLİAMI’NA KATILAN ASKER: YAKIN EMRİ VERDİLER, CANLI HİÇBİR ŞEY KALMADI

Geçtiğimiz aylarda, Dersim Katliamı'yla ilgili Youtube'da yayımlanan bir video ortaya çıktı.

Araştırmacı Mükremin Karaağaç tarafından Youtube'a eklenen 43 dakikalık videoda Dersim Katliamı'na katılan H. Mahmut Tokgöz adlı asker harekata dair anılarını ve kendilerine verilen emirleri anlatıyor.

Tokgöz Kur'an okuyarak başlayan videoda, Kayseri'de askerlik yaparken Dersim Harekatı'na katılma emri aldıklarını söyledi. Trenle Sivas ve Malatya üzerinden Dersim'e gittiklerini söyleyen Tokgöz, alay komutanlarının Feyzullah Barsan, bölük komutanlarının Mustafa Yavuz olduğu bilgisini verdi.

Kendilerine, “Dersim'de harekatı bastıracağız” denildiğini aktaran Tokgöz, köy ve kasabalardan insan topladıklarını söyledi. Burada yaşayan sivil halkı Malatya'ya sevk ettiklerini belirten Tokgöz, gençleri de sürgün ederken kendilerine, “Sizi okutacağız” dediklerini aktardı.

'YOK EDİLECEK' EMRİ

Alay komutanlarının "Yok edilecek" emri verdiğini söyleyen Tokgöz, harekatla ilgili şöyle konuştu:

"Mamika köyünde bir mıntıka verdiler bize. 36 alay bir ay içerisinde birleştik. Herkese mıntıkaları paylaşıldı. Bütün malzemeleri yaktık. Sığırları topladık Elazığ'a götürdük. Orada insan diye bir şey kalmadı. Her şeyi yaktılar. Öküzler, atlar… Onları da sürdük. Hiçbir şeyi bırakmadık. Ondan sonra yakın emri verdiler, yaktık. O mıntıkada canlı hiçbir şey kalmadı. Katliamdan dolayı Munzur kıpkırmızı kan akardı."

'SEYİD RIZA'NIN DAMADI REHBERLİK YAPTI'

Tokgöz şöyle devam etti:

"Dersim'de Seyid Rıza'nın damadı bize kılavuzluk, rehberlik yapıyordu. Biz öncü güç gibiydik. 8-10 köyü gezdik. Sonra da geri geldik. Alay komutanı da Seyid Rıza'nın damadı Mustafa'yla tanıştı. 'Tak, vur' emri veriliyordu bize. Gittiğimiz köyler Alevi köyleri miydi bilmiyorum. Seyid Rıza'yı görmedik, bizden daha önce kendisini ya öldürmüşlerdi ya da ölmüştü. Bir yerde Kur'an-ı Kerim bulduk başka yerde bulamadık. Buradaki insanlar vergi vermeyenlerdi. Devlete karşı geliyorlardı. Bize sebep söylenmiyordu. Bize izah edilmiyordu, vurun diyorlardı. Bize bilgi gelmiyordu. Alay komutanın elinde büyük haritalar vardı onun elinde plan hazırdı. Kaç insan öldürüldü bilmiyorum ama orada insan kalmadı. Gittiğimiz yerleri yaktık, geldik. Çok asker de öldü. Kaç asker öldü bilmiyoruz. Çok ürperdik. Çok sıkıntı çektik. Bizim alayımızda Doğu ve Güneydoğu'dan asker yoktu. Çocuklar askerleri gördüğünde annesinin yanına kaçıyordu. İnsan bazen bu çocuklara dayanamıyordu. Çektiği eziyetler… Oradaki insanlar bize eziyet etmedi. Türkçe bilmiyorlardı. Bize karşı gelen yoktu. Bu bizi düşündürüyordu. Bize ağır gelen buydu. Evet yapan yapmıştı, eli silah tutan kendisine güvenen kaçıp gitmişti."

Dersim'den yürüyerek Antep'e geldiklerini buradan da Kilis'e gittiklerini belirten Tokgöz, Kayseri'ye vardıktan sonra tezkerelerini aldıklarını belirtti.

MEHMET BAYRAK: DERSİM CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK SOYKIRIMIDIR

Seyit Rıza ve arkadaşlarının katledilişinin 84’üncü yıldönümünde Ankara’da düzenlenen panelde konuşan tarihçi Mehmet Bayrak, “Dersim, Cumhuriyet tarihinin en büyük soykırımıdır” dedi.

Bayrak,  Dersim’e Tunceli isminin verilmesinin de bir hakaret olduğunu vurguladı.

Panelin ardından K24’e konuşan Bayrak, “Dersim’de önce hazırlık yaptılar, ardından 1937-38’de soykırım uyguladılar. Yaklaşık 50 bin kişiyi öldürdüler. Bu bir soykırımdır. Şimdiki hükümet eski politikaları eleştiriyor ama kendisi de aynı politikayı yürütüyor” dedi.

Demokratik Alevi Dernekleri Ankara Şubesi Başkanı Mustafa Karabudak da K24’e verdiği demeçte, “84 yıldır hiçbir şey değişmedi. Her ne kadar devlet zaman zaman Dersim halkından özür dilenmesi gerektiğini söylemişse de şimdiye kadar hiçbir adım atılmadı. On yıllardır, Seyid Rıza ve arkadaşlarının mezarlarının açıklanmasını istiyoruz ancak bu talep halen karşılık bulmadı. 84 yıl önce Dersim tarihini katliamla yok etmek istediler, şimdi de barajlar, orman yangınları ve operasyonlarla Dersim’i, onun Aleviler için olan önemini yok etmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.