YSK'nin İstanbul Kararı ne anlama geliyor?

İyi Parti Hukuk ve Seçim İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen, YSK'nin dün aldığı ara karara ilişkin, 'YSK sandık tutanaklarını en fazla inceleyebilir. Sandıklar tekrar tekrar sayıldı zaten. İşin özeti şu aslında, burada YSK iktidar partisine karşı dik duramıyor' ifadelerini kullandı.

YSK'nin İstanbul Kararı ne anlama geliyor?

İyi Parti Hukuk ve Seçim İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen YSK'nin dün aldığı ara kararı değerlendirdi.

"AKP kısıtlı seçmenler ile ilgili YSK’ya 2 bin 700 civarında mahkeme kararı sundu. Onun dışında da 20 binin üzerinde de rapordan ulaştıkları kişileri bildirdiler. Manisa’nın Yunusemre ilçesi için İyi Parti olarak bizim yaptığımız müracaatta aynıydı. Ancak kesinleşmiş mahkeme kararı olmayan kısıtlı seçmenleri YSK incelemedi. Biz YSK’ya 100 tane kısıtlı seçmen bildirdik. Bunlardan 14 tanesinin mahkemeden kesinleşmiş kısıtlılık kararı vardı. YSK bunları kabul etti. 7 oyla Yunusemre’yi kaybettiğimiz halde, kalan 80 tane kısıtlı seçmen için YSK ‘Araştırmam sen getirmelisin’ dedi. Şimdi ise YSK’nın İstanbul’da 21 bin kısıtlı seçmen için mahkeme kararı var mı yok mu diye araştırmaya girmesi doğru değil" diyen Seymen, “Hükümlüler seçmen listesinde yer aldıysa, oy kullanmalarının önünde bir engel yok demektir. Eğer cezaevindeyse zaten oy kullanamaz. Denetimli serbestlikten yararlanıp çıktıysa da, zaten cezaevinde oy kullanması söz konusu değil. Nerede kayıtlıysa orada oy kullanır. Bu yerinde bir iddia değil. Araştırılması gereken bir iddia değil" ifadelerini kullandı.

YSK kararının bir diğer yanlış noktasının sandık kurullarına ilişkin olduğunu belirten Seymen, "Devlet memurunun yetmediği yerde kaymakamlık veya valilik nerden temin ediyorsa, oradan sağlanıyor. Sandık kurulu başkanları devlet memuru çıkmadı diye o sandıkları iptal mi edecek YSK? Böyle bir şey olabilir mi? O sandık tutanaklarını en fazla inceleyebilir. Sandıklar tekrar tekrar sayıldı zaten. İşin özeti şu aslında, burada YSK iktidar partisine karşı dik duramıyor. Normal şartlar altında KHK’lılar ile ilgili kararı reddetmesi, İstanbul itirazının reddedileceği sonucunu doğurur. Çünkü AKP’nin diğer bildirdikleri iddialar içerisinde oy sayısı anlamında sonucu etkileyecek bir durum yok. YSK’nın bu itirazı reddetmenin dışında yapabileceği bir şey yok. Bu netleşti. Süreci bir miktar daha uzatıyorlar. YSK süreci üzerindeki iktidar baskısı sebebiyle mi uzatıyor yoksa AKP iktidarı ‘reddedeceksiniz ama bu süreci daha uzatın. Bizim bu arada yapacaklarımız var’ dediğinden mi uzatıyor, bilmiyorum" ifadelerini kullandı.

AKP'den YSK kararına ilişkin açıklama

AKP İstanbul Milletvekili Abdullah Güler, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul ara kararına ilişkin konuştu.

YSK'nin, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu hizmetinden çıkarılanların seçmen sayılmaması konusundaki iddialarla ilgili araştırma yapılmasına gerek görmediğinin hatırlatılması üzerine Güler, esas ana dilekçelerinin içeriğinde bunun yer almadığını kaydetti.

44 sayfalık ilk dilekçelerinin haricinde, KHK'lilerle ilgili hususun YSK'ye taşındığını aktaran Güler, Anayasa'nın 67. Maddesi, Seçim Kanunu'nun 8. Maddesi ve seçmen kütükleriyle ilgili olan Kanun'un 33. maddesini bir bütün olarak değerlendirerek, itirazlarını yaptıklarını belirtti.

Esas dilekçelerinde beş başlık ve on alt başlığının bulunduğunu, bunda da özellikle sandık kurulu başkanları, sandık kurulu üyeleri ve kısıtlı seçmenlerle ilgili konuların yer aldığını anlatan Güler, Kurul'un, 41 bin 132 seçmen ile memur olmayan sandık kurulu başkanı ve üyeleri ile iddiaya konu diğer seçmenlerin durumlarının araştırılması kararlaştırdığını bildirdi.

Şimdi ilgili kurumların bilgi ve belgeleri YSK'ye göndereceğini anlatan Güler, YSK'nin de bu bilgi ve belgeler geldikten sonra beş siyasi partinin oy hakkı olmaksızın toplantısını bu deliller ışığında tekrar icra edeceğini ve son nihai kararını oluşturacağını kaydetti.

İstanbul'da seçimlerin yenilenmesi gerektiğini belirten Güler, şöyle devam etti:

"Bizim esas Seçim Kanun'un 130. Maddesi kapsamında verdiğimiz ana dilekçemizde bu husus (KHK'lı seçmenler) yoktu. Bu ek beyan olarak verildi. Ama ana iddialarımız, itirazlarımız sandık kurulu başkan ve üyeleri, seçmen listesindeki usulsüzlükler, kısıtlı seçmenlerin oy kullanması, sandık başındaki birçok evrakın oy sayım döküm cetvelinden tutun da sandık sonuç tutanaklarına kadar birçok seçim sonuçlarını doğrudan etkileyecek evrakın usulsüz, yanlış, zincirleme bir şekilde ilçe seçim kurullarında, Büyükçekmece ve Maltepe üzerinde olduğu gibi birçok usulsüz ve yetkisiz işlemin olduğunu iddia ediyoruz. Bunların hepsi bu seçimlerin iptalini gerektirecek hususlar. Sadece KHK ile ilgili itirazımızla ilgili konu, ek bir beyan dilekçesiydi, bununla ilgili ara kararını oluşturdu. Kurul, bundan sonra esas ana itiraz konularımıza odaklanacaktır."